Rize Düğün Fotoğrafları ve Düğün Filmi

Zeynep + Gökhan | Zilkale | Kvacoli

Yüreğimin bam teline dokunan bir dügün ve yüreğimin bam teline dokunan bir çift…

Aslında her şey közde mısır fotoğrafıyla başladı diyebilirim 🙂 Gökhan’la olan dialogumuz ve sonrası…

İkimizde Karadeniz ve Karadeniz’e dair her şeye zaafı bulunan insanlar olarak, daha ilk konuştuğumuzda heyecanlanmıştım.. Çünkü Gökhan düğün fotoğrafları için Kaçkar Dağları‘nı düşündüğünü söylemişti. Fakat hem Karadeniz’in doğa ve hava şartları, hem zaman yetersizliği, hem de düğünün Ramazan Bayramı’nın ilk günü olması sebebiyle bu istek gerçekleşemedi. Fakat bu durum yine heyecanımı dindirmeye yetmedi.

Gökhan İstanbul’da, Zeynep Mersin’de, ben ise İzmir’deydim düğün ise Rize’de olacaktı. Biz bu dörtgen içinde haberleşip o günü bekliyorduk. Zeynep’le ilk telefonda tanıştığımızda yeğeni Dilek’inde dediği gibi sanki 120 yıldır tanışıyorduk 🙂 O yüzden onlarla geçirdiğim üç gün boyunca yabancılık hissetmeyip, aileden bile hissetmiştim kendimi.. Ki bir sabah ev halkının uyanmasını beklerken Ayhan Amca’yla birlikte (Gökhan’ın babası)  kendimi mutfakta kahvaltı hazırlarken buldum 🙂

Rize’ye gittiğim günün akşamı Zeynep’in kınası olacaktı. Green Hotel’in balo salonunda, bayanlar arasında Klasik kına gecelerinden uzak, eğlencenin bol olduğu ve hint kınası yakılan bir kına gecesi oldu. Ertesi günde; biz madem Kaçkar‘a çıkamıyoruz, düğünden bir gün önce Ayder‘e doğru çıkalım dedik Pre-Wedding çekimi yapmak için. O gün hava inanılmaz yağmurluydu her an yağmur bastırdı bastıracak gibiydi. Gökhan o yüzden rotayı Zilkale‘ye çevirdi. Biz çekimi tamamlayıp Çayeli‘ne doğru yola çıkarken yağmur başlamıştı..Rize için yağmur anormal bir durum değildi tabi ki fakat o akşam Gökhan’ın eğlencesi olacaktı. Üstelik Ramazan’ın son günüydü ve o  gün iftar yemeği de verilecekti. Sözer ailesinin Çayeli‘ndeki köylerinde; her noktasında ayrı bir otantik obje bulunan, etrafında çay bahçeleri olan bir köşkleri var; Beyaz Köşk. Yemek ve eğlence Beyaz Köşk‘ün bahçesinde olacaktı.. Yağmur o gece boyunca devam etmişti, etraf brandalarla kapatılıp iftar yemeğinin arkasından; tulum, horon, eğlence, yağmur gırla gitti 🙂

Ertesi gün Ramazan Bayramı’ydı ve düğün günüydü. Biz düğün günü heyecanıyla bayramı unutmuştuk 🙂 Sabah erkenden başlayan kuaför hazırlığımız Zeynep’in rahatlığı ve sakinliğiyle çok çabuk bitti. Çekim için Kvacoli‘ye doğru kalabalık bir grupla yola çıktık. Kvacoli; Pazar ilçesinde, renkli ve şekilli kayalıkların süslediği, deniz ve yeşil fonunu bize birlikte sunan bir sahil…Çekim boyunca da Zeynep sakinliğini korumuştu fakat bu sakinlik; Gökhan’ın heyecanını dindirmeye yetmemişti. 🙂 Bu heyecandan ve havadaki yoğun nemden dolayı çekimimizi hızlıca tamamlayıp dönüş yoluna geçtik.

Gelin çıkarma merasiminden sonra; konvoyla ufak bir Rize turu yapılacaktı. Fakat konvoydaki her bir araç farklı yöne gidip birbirini kaybedince Rize sokaklarında birbirini arama oyununa döndü 🙂 Uzun uğraşlardan sonra araçlar birbirini bulup düğün salonuna doğru yola çıktık.

Bol tulum ve bol horonun egemen olduğu düğünde bende zaman zaman çekim yapıp zaman zaman horona girdim. O güne dair fotoğrafların bir kısmını ve düğün filmini sizlerle paylaşıyorum.

Bu çekim;

Benim yüreğimin bam teline dokunan bir çekim oldu,

Rize‘ye yolum düştüğünde uğrayacağım bir aile oldu,

İstanbul’da beni bekleyen iki arkadaşım oldu…